Salapurya nedir ?
Salapurya, Doğu Akdeniz’e özgü, balıkçılıkta kullanılan tek yelkenli bir kayık türüne verilen addır. Denizcilikte yük taşıma amaçlı olarak kullanılan, üçgen bir şekle sahip olan, 10-15 ton yük alabilen ticaret gemileri içinde salapurya tabiri kullanılmaktadır. Yelken direği yana doğru yatırılabildiği için bu tür gemiler köprülerin altından kolay bir şekilde geçebilmektedir. Sözcüğün kökeni İtalyanca bir tabir olan scialuppa kelimesidir. Dilimize de İtalyanca’dan geçmiştir.
Günümüzde çok karşımıza çıkmasa da Necip Fazıl Kısakürek, Yahya Kemal Beyatlı, Halikarnas Balıkçısı gibi yazarların eserlerinde bu sözcüğe rastlamak mümkündür.
Edebiyatımızda bu sözcüğü ilk defa Ahmet Mithat Efendi bir yelkenli kayık türü olarak 1888 yılında kullanmıştır.
Bulmacalarda karşımıza çıkma ihtimali yüksek sözcüklerdendir. Doğu Akdeniz’e özgü tek yelkenli balıkçı kayığı ya da Kuzey Denizi’nde ringa balığı avında kullanılan bir tür tek yelkenli tekne şeklinde bir soru görürseniz bilin ki cevabı salapuryadır. Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, 10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelkeni olan ticaret gemisi olarak da karşınıza çıkması muhtemeldir. Farklı soru kökleri ile sorulabilmektedir.
Salapurya sözcüğünün cümle içinde kullanımı
“Salapurya bir kayıkta olduğumuz için alabora olmaktan çok korkuyorduk.”
“Bu salapurya kayığın en büyük dezavantajı aşırı hafif oluşuydu.”