İskitler hakkında bilgi verir misiniz ?
Tarihi kaynaklarda Sakalar olarak da anılan İskitler, Karadeniz’in kuzeyinden Çin’e kadar uzanan geniş bir bölgede göçebe olarak hayat sürmüş bir topluluktur. Yerleşik hayata geçememeleri sebebi ile hiçbir zaman devletleşememişlerdir. Çoğu zaman Hun boyları ile iç içe yaşamışlardır. Bu nedenle Hunlara ait olduğu düşünülen bazı arkeolojik değerlerin esasında kendilerine ait olduğu düşünülmektedir.
İskit sözcüğüne ilk defa antik Yunan kaynaklarında rastlanmaktadır.
Savaşçı bir topluluk olan İskitler askeri tecrübeleri, merhametsizlikleri ve savaş alanlarında uyguladıkları vurkaç taktikleri ile ünlüydüler. Temel geçim kaynakları hayvancılık ve avcılıktı.
Üzengi ilk defa bu halk tarafından kullanılmıştır. Eyer ve pantolon da aynı şekilde. At üstünde verilen savaşlarda ve okçulukta muazzam bir noktaya ulaşmışlardır. Askeri alanda kadın erkek ayrımı yoktu. Amazon adı verilen kadın savaşçılar bu topluluk içinden yetişmiştir.
İskitler madencilik alanında da çok iyi bir noktaydılar. Altın ve bakır gibi madenleri işleyip şekil verebilmekteydiler.
Bu özelliklerinden dolayı kendilerine Bozkırın Kuyumcuları denilmekteydi.
Bıraktıkları kültürel miras ele alındığında Kurgan Kültürleri adı verilen kültür dünyasının önemli bir bileşenidir.
El sanatları ve süslemecilik günlük hayatta önemli yer tutan faaliyetlerdir. Balbal adı verilen mezar taşlarının ilk defa Sakalar tarafından yapıldığı düşünülmektedir.
Orta Asya bozkırlarında 1000 seneden daha uzun süre hayat sürmüşlerdir. Başlarda Orta Asya topraklarında yaşayan Sakalar, önce Karadeniz’in kuzeyine, sonra Avrupa’ya ve en sonunda da Anadolu topraklarına yerleşmişlerdir. Kimerler ile birlikte Anadolu’nun kuzeydoğusundan bu topraklara ayak basmışlardır.
Zaman içerisinde Hazarlar, Avarlar, Hunlar, Persler, Çinliler, Romalılar gibi halklar siyasi ve kültürel ilişkiler kurmuşlardır.
İskitler, siyasi olarak birleşik olmayan, ortak bir dili, kültürü, giyim tarzını ve sanat tarzını paylaşan kabileler halinde örgütlenmişlerdir.