Araba Sevdası isimli romanın yazarı kimdir ? Konusu nedir ?
Türk Edebiyatı’nın roman türünde kaleme alınan ilk örnekleri arasında yer alan Araba Sevdası, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı’nın önemli yazarlarından Recaizade Mahmud Ekrem tarafından yazılmıştır.
Romanda Tanzimat Edebiyatı’nın sıklıkla eleştirel bir şekilde yaklaştığı yanlış Batılılaşma konusunu irdelemektedir. Mizahi unsurların ön plana çıktığı bu roman zaman zaman okuyucuyu gülümsetmektedir.
İlk defa 1898 yılında yayımlanan roman Türk Edebiyatı’nın ilk realist romanı olarak kabul edilir.
Gösteriş budalası Bihruz Bey romanın ana kahramanıdır. Olayların hemen hemen hepsi onun etrafında gelişir. Çoğu zaman olayların merkezindeki kişidir kendisi, kimi zamanda bir şekilde etkilenen. Fransız kültürüne hayran ve bir dönem Fransa’da beyhude bir hayat süren kahramanımız Türk kültürüne uzak olmakla birlikte beğenmez ve küçümser de Türk kültürünü. Birden bir öğretmen havasına bürünen Bihruz Bey, etrafındaki insanlara yalan yanlış şeyler öğretmekten alamaz da kendini. Bu arada söylemek gerekir ki anlattıklarının hepsi öyle yalan yanlış değildir. Özellikle görgü kuralları babında öğrettiği şeyler bence oldukça gereklidir.
Romanda İstanbul’un gece ve gündüz eğlence hayatı hakkında bilgi verilmektedir.
Romandaki bir diğer karakterde ahlaken düşük bir kadın olan Periveş Hanım. Ve Bihruz Bey’in haylaz ve kışkırtıcı arkadaşı Keşfi Bey.
2015 yılında tiyatro oyunu olarak da sahnelenmiştir.
Tanzimat sonrası Batılılaşma konusunu işleyen ilk romanlar arasında yer almaktadır. Okurken eğlendiren romanlardan biridir. Bir sürü saçmalık ve zırvalıkla doludur roman. Ve bu saçmalıkların merkezindeki isim de Bihruz Bey’dir. Kendisine söylenen her şeye kolayca aldanan bir insan olması sebebi ile başı dertten bir türlü kurtulmaz.
AYT Edebiyat sorusu olarak karşımıza defalarca gelmiştir. Hem eserin yazarı hem de baş karakteri soru olarak karşımıza çıkmıştır.
Beğenerek okuduğum bir Recaizade Mahmud Ekrem romanı. Düşündürmese de güldürüyordu.
Türk Edebiyatı’nın ilk realist romanı olması sebebi ile de edebiyat tarihimiz açısından önemli bir yere sahip.
Sadeleştirilmiş bir Türkçe ile yazılmış örneğini bulup okumak gerekiyor. Aksi halde Osmanlıca sözcüklerin hakim olduğu nüshasını okumak zorluk çıkarabilir.