Dünyanın ilk psikoloji laboratuvarının kurulması, psikolojinin bilimsel bir disiplin olarak tanınmasında ve gelişmesinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. Laboratuvarın kuruluşuyla birlikte, psikoloji artık gözlem ve deneylere dayalı bir bilim haline gelmiştir. Wundt’un laboratuvarında yapılan çalışmalar, psikolojinin nesnel verilere dayanarak insan zihnini incelemesine olanak sağlamıştır.
Laboratuvarın önemi sadece deneysel yöntemlerin kullanılmasıyla sınırlı değildir. Wundt, laboratuvarında öğrencilere psikoloji dersleri de vermiştir. Böylece, laboratuvar hem araştırma hem de eğitim açısından büyük bir merkez haline gelmiştir. Wundt’un öğrencileri arasında, Carl Stumpf, Edward Titchener ve G. Stanley Hall gibi önemli psikologlar yer almaktadır. Bu öğrenciler, laboratuvardaki deneyimlerini başka üniversitelere ve araştırma merkezlerine taşıyarak psikolojinin yayılmasına ve gelişmesine katkı sağlamışlardır.
Dünyanın ilk psikoloji laboratuvarı, psikoloji alanında sistemli ve nesnel bir şekilde çalışmayı teşvik etmiş ve psikolojinin bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmesini sağlamıştır. Wundt’un laboratuvarında yapılan çalışmalar, psikolojiye temel teoriler ve kavramlar kazandırmış ve birçok psikologun ilham kaynağı olmuştur.