Malayani, birey için hiçbir anlam ifade etmeyen, onu ilgilendirmediği için hiçbir değer taşımayan uğraşlar ve nesneler için kullanılan bir ifadedir.
Dini açıdan ele alındığı zaman ise kişinin ne dünyevi ne de uhrevi hayatı açısından hiçbir fayda sağlamayan, gereksiz davranışları ifade etmek için kullanılır. Yapılmadığı takdirde günah işlenmiş olmayan, şahsa ve mala hiçbir zarar ya da yükümlülük getirmeyen davranışlar bütünü de malayani olarak ifade edilir.
Günümüzde bu sözcük yerine abes, fuzuli gibi sözcükler kullanılmakta olup abesle iştigal etmek şeklinde bir deyim de vardır.
Bu hususta Tirmizi, El-Askeri ve Ebu Nasr tarafından rivayet edilen hadisler aşağıda verilmiştir.
Malayani sözcüğünün cümle içinde kullanımı
Malayaniyi terk etmek, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir. (Tirmizi)
Malayani ile meşgul olanın hatası, günahı çok olur. (El-Askeri)
Kıyamet günü günahı en çok olan malayani konuşandır. (Ebu Nasr)
Malayani sözcüğü esasen Arapça kökenli olup Osmanlıca’ya ve sonrasında Türkçe’ye bu dilden geçmiştir.
Malayani en basit tanımı ile insan hayatı için hiçbir anlam ifade etmeyen, hiçbir lüzumu olmayan, gereksiz şeyleri ifade etmek için kullanılır. Mesela malayani uğraş denildiği zaman boşu boşuna yapılan, kişiye hiçbir fayda sağlamayan işler ifade edilir.
“Malayani bir arayış içinde geçen hayatımın en anlamlı günüydü senin geldiği gün.” cümlesi sözcüğün kullanımı açısından güzel bir örnektir.