Yaratılış Destanı hangi millete aittir ?
Türk Edebiyatı’nın sözlü dönemi içerisinde ele alınan ve kozmogenik bir destan niteliği taşıyan Yaratılış Destanı, Orta Asya’da Altay Dağları eteklerinde yaşayan Yakut Türklerine aittir. Türk Edebiyatı’nın destan türündeki ilk örneklerindendir.
Manzum bir yapıt niteliğindeki bu eser ilk defa Alman asıllı Rus doğu bilimci ve Türkoloji’nin kurucusu olarak kabul edilen Vasili Vasilyeviç Radlof tarafından ortaya çıkarılmıştır.
Destan birkaç bölümden oluşmaktadır. Gerçeküstücü bir anlatıma sahip olan destanda mitolojik unsurlar fazlası ile mevcuttur.
,
Yaratılış Destanının konusu nedir ?
Yaratılış Destanının konusu adı üzerine evrenin yaratılışı üzerinedir. Destanda adı geçen Ülgen (Kayra Han ya da Karahan) Tanrı’yı sembolize etmektedir. Ülgen bir gün kuş olup uçmaya başlar. Yeryüzünde bir yere konmak istediğinde ise konacak hiçbir yer olmadığını görür. Bunun üzerine göklerden bir sesi dinleyip suyun ortasından aniden beliren bir kayanı üzerine konar. İşte bu noktada Yaratılış konusu aklında belirir. Fakat bunun nasıl gerçekleşeceğini bilmemektedir. Bu noktada imdadına suların içerisinde yaşayan Ak Akna isimli dişi ruh koşar. Ondan aldığı bilgi ile Ülgen önce yeri sonra göğü yaratır. Yarattığı dünyayı dengede tutmak için ise onun altına üç tane balık koyar.
Destanın bir sonraki aşaması ise ilk insan olan Erlik’in yaratılmasıdır. Erlik doğar, büyü, gelişir ve kendine can veren Ülgen’e ihanet eder.
Günümüzde halen Asya kıtasının çeşitli bölgelerinde yaşayan Türk boyları ve Altay Türkleri arasında söylenmektedir.
Türk destanları arasında yer alan Göç Destanı, Ergenekon Destanı, Türeyiş Destanı gibi destanlarla aralarında çok büyük farklılıklar vardır.